13 Ekim 2009 Salı

Gör, bu düğün bir devrin sonudur!

Devirlerin sonları candır, canandır. Yıkana seyran, yıkılana hüsrandır. Bizim devrin sonu çok acımasız olacak...

Devrin sonuna devrimle gidiyoruz. Devrim alfabe değiştirmekten daha zor, sokakları kanla yıkamaktan daha kolay olacak ...

Tüm benliğinizi, içinizde kalanları değiştiriyoruz. Dışımıza giydiğimiz deriyi çıkarıyor, ters çeviriyor ve yeniden giyiyoruz. Pisliği içimizde kalıyor, önceden içimizde tuttuklarımızı da artık dışarıya kusuyoruz.

Damarlarımızı göreceksiniz, ne kadar uzaktan baksanız da görmeden geçemeyeceksiniz.



Tabularınıza, inançlarınıza, annelerinize ve özellikle babalarınıza lanet okuyoruz.

Cahilliğinizi yüzünüze kusacağımız bir çağa giriyoruz.

Cahil olduğunuz için değil, cahilliği yöntem olarak benimsediğiniz için
suratınıza kusmaktan büyük bir keyif alacağımızı artık sırıta sırıta
belirtiyoruz.

Yeniye koşuyoruz, eskiyi eskide bırakıyoruz. Eskiyi değiştirip yeni
olarak sunmaya çalışanların da kendilerine kolaylık diliyoruz.

Yeteneğin doğuştan gelmediğini, zekayla doğru orantılı olduğunu ve sadece kültürle desteklenebileceğini savunuyoruz.



Biz dua etmiyoruz, birşeye tapmıyoruz, hele ki asla ibadet etmiyoruz.

Kafalarınızın tepesine basarak koşmaya geliyoruz. Ve bedenlerinizi içine çoktan girmiş olduğunuz toprağa bir metre daha gömüyoruz.

Neysek onu icra etmek için çırpınıyoruz.

Bir devrin sonuna geliyoruz.

Pürüssüz derinizin altındaki gerçeği size göstermek için 'şiddetle' geliyoruz.


30 Ocak 2009
Saba

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder